8d1b901c18bcb74b03085b22407f846b.png

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları

Sürdürülebilir kalkınma 1990'lı yıllarda varılan uluslararası anlaşmalarla dünya çapında uygulanması gereken kurallar bütününü oluşturmuştur.

Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi gereksinimlerinin üstesinden gelme, hayatta kalma gibi yeteneklerini tehlikeye atmadan mevcut nesillerin ihtiyaçlarını karşılayan bir kalkınma stratejisidir. Sürdürülebilir kalkınma kuralları 20.yy sonlarında yürürlüğe girmiş ve 1990'lı yıllarda varılan uluslararası anlaşmalarla dünya çapında uygulanması gereken kurallar bütününü oluşturmuştur.

Doğal çevre, sosyal hayat ve ekonomik şartlar ile kalkınma arasındaki bağlantının tam olarak kurulmadığı bir kalkınma planının uygulanması, mevcut talepleri karşılayabilir. Fakat ilerleyen zamanlarda bireylerin temel ihtiyaçlarının karşılanmasından taviz verebilir. Çünkü sosyoekonomik ve çevresel genişlemenin ne zaman olumsuzluklar doğurabileceği belirsizdir. Ayrıca çevresel hasar birçok durumda geri dönüşü olmayan sonuçlar meydana getirebiliyor. Bu yüzden sürdürülebilir kalkınmanın altında yatan ilke, ekonomik, sosyal ve çevresel yapıları bütüncül olarak analiz ederek mevcut ve gelecek yeni kuşakların ilerlemenin sunduğu olanaklardan adaletli bir şekilde yararlanmalarını garanti altına almaktır.

2015’te Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda onaylanan ve 1 Ocak 2016’da uygulamaya başlayan Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, birbirinden farklı gelişmişlikte bulunan ülkeler için geçerli 17 genel amaçtan oluşan bir hareket alarmıdır. Fakirliği sona erdirmek, çevreyi korumak, tüm insanların barış ve rahatlıkla hayatını sürdürmesini sağlamak ve 2030 yılına kadar küresel ve yerel sürdürülebilir kalkınma uygulamaları için bakış açısı sağlamak amacıyla bir strateji oluşturmaktadır.

Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, devletler için uygulanabilir hedefler olarak geliştirilmiş olsa da, iş dünyası uygulamaları, sorumlu kurumsal uygulamalar, yeni iş yapma biçimleri, yatırım, inovasyon, teknoloji ve ortaklık yoluyla bu hedeflerin her birine ulaşmada kritik bir rol oynar. Bu 17 sürdürülebilir kalkınma amacı, devletler tarafından 2001 yılında onaylanan ve Aralık 2015'te sona eren Binyıl Kalkınma Amaçları’nın başarıları üzerine kurulmuş; ayrıca küresel ısınma, mevsimsel değişiklikler ekonomik alanlarda yapılan adaletsizlikler, inovatiflik, sürdürülebilir tüketim, barış ve diğerleri gibi yeni öncelikleri de kapsamaktadır. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, gelecek jenerasyonlar için daha iyi bir hayat için şimdi doğru kararlar alarak bir işbirliği ve pragmatizm kültürü içinde işlev görür. Tüm ülkelere, önceliklerine ve küresel çevresel kaygılara uygun olarak izleyecekleri net yön ve hedefler verir.

Amaç 8: İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme

Geleneksel ve tek tip çalışma modellerinin ötesinde çalışma modellerinin çeşitliliğine, insana uygun olmasına ve insanlara çift taraflı saygı gösterilmesine inanıyoruz. Sistem dizaynlarından süreçlerimize olduğu gibi algoritmalarımızı besleyen verileri oluşturan sorularda bu konuyu merkeze alıyoruz.

Son 25 yılda gerçekleşen küresel çaptaki ekonomik büyüme sayesinde aşırı yoksulluk içerisindeki işçi sayısı geçtiğimiz yüzyıla göre önemli ölçüde azalmış olsa da halen mevcut koşullar bu alandaki çalışmaları durdurmak için yeterli değil. Ekonomik büyümenin yavaş ilerlediği ve toplumsal eşitsizliklerin daha sık görüldüğü coğrafyalarda işsizlik halen çok önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü tarafından açıklanan rapora göre 2015 yılı itibarı ile tüm dünyadaki işsiz insan sayısı yaklaşık 204 milyondu. Workflex olarak, nitelikli ve donanımlı olmasına rağmen, aradığı çalışma modelinde beklenti ve ihtiyaçlarını karşılayan tipte iş bulamayan, bağımsız uzman olarak iş modelinde çalışmayı tercih eden insanları ve kurumları bir araya getiren bir topluluk oluşturuyoruz.

“İnsana Yakışır İş ve Ekonomik Büyüme”; girişimciliğin ve iş imkânlarının teşvik edilmesini, farklı toplumsal gruplara eşit istihdam koşullarının sağlanmasını ve küresel çaptaki ekonomik büyümenin sürdürülebilir yöntemlerle gerçekleştirilmesini hedefliyor. Workflex olarak biz de bu çalışmaları destekliyor ve  değer yaratmak isteyenlerin ve girişimcilerin de yanında olup, hayatlarını kolaylaştırmayı amaçlıyoruz.

Amaç 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği

Workflex olarak, özellikle toplumsal, ekonomik ve sosyal anlamda sürdürülebilir kalkınma sağlayabilmek için kadınların yaşamın her alanında eşit haklara sahip olabilmesini son derece önemli buluyoruz. Birleşmiş Milletler tarafından 21. yüzyılın başından itibaren gerçekleştirilen çalışmalarla toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda önemli ilerlemeler yaşanmış olsa da halen dünyanın pek çok noktasında kadınların eğitimden iş hayatına kadar pek çok farklı alanda erkeklerle eşit koşullara sahip olmadığı aşikâr.

“Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” hedefi; 2030 yılına kadar kadınların arazi veya mülk gibi ekonomik kaynaklar konusunda eşit haklara sahip olmasını, hem kamu hem de özel sektördeki iş yaşamında kadınların desteklenmesini, üreme sağlığı başta olmak üzere pek çok temel insani hakka kadınların eşit koşullarda ulaşabileceği bir dünya yaratılmasını amaçlıyor. Biz de Workflex olarak, üretken olan değer yaratan kadınların evlenme, çocuk sahibi olma, yaşlı bakımı veya sağlık konuları vb. nedenlerle çalışma hayatından kopmaması, esnek çalışarak kendi zamanlarını ayarlayarak da üretmeye devam edebilmesini, atıl kalmamalarını teşvik edecek yeni nesil çalışma modellerinin Türkiye’de de yaygınlaşması için çalışıyoruz.

Icon